15 Ocak 2013 Salı

Sen mi Yoksa Ben mi? Evet mi Hayır mı?



Haayırlar çoğaldığında evetler kerbe düştü. Evetler çoğaldığında haayırlar peşinde koşar oldum. Oysa ki hayırlar hep beni çağırmakta, gayrılar benden kaçmaktaydı. Evetin indinden pekilerle döndüm, pekilerin belasıyla geçmese bari ömrüm

Şimdi hep beraber evet deyin. Evet..



Ağrıyorum sebebinden
Dinmiyorum sebebimden

Ağlıyorum günahlardan
Susmuyorum istiğfardan

Ben de kulum bu turabdan
Almıyorum ibretlerden

Mehmet Ağa'ya Tribute

Tahtaya yazdığımız hesaplar kabardı Mehmet Emmi.

Demişler ki:


Yine zindan oldu dünya başıma,
Gönlüm ataşlara yandı gidiyor,
Ömrüm boş hayale kandı gidiyor.

Dedik ki:


Giydik sarı çizmeleri,
Bir adım daha attık,
Terk etmeye bu zindanı.

Gidiyoruz vermeye hesabını,
Perdeler kalkınca artık,
Gördük ateşlere attığımızı

Ağlayan kaya

Kayada bile yeşermiş çiçekler, çünkü birileri onlarla konuşmuş. Kızıl toprakta kurumuş çiçekler, çünkü birileri onlarla konuşmuş. Yarmış tam ortasını çiçek kayanın da, gık dememiş, görmüş toprakta solan gülü de hık demiş. Sulamış içini yarıp gideni, demek ki kayalar da ağlarmış.

Miyamu?


Ey hikmete ismini veren Hekim rabbim;

 Belki bu defa geçer diyerek mi kaldığım sınavların tekrarını yapıyorsun?
 Yoksa ben hayat kompozisyonunu bütünüyle mi yanlış anladım?

 Ey sabrı öğretirken sabrı tükenmeyen Sabur rabbim;

 Bütün sınavlarda aynı yanlış cevapları görmekten de mi bıkmıyorsun?
 Yoksa ben konuşmanın sabır olduğu yerde susmayı mı yeğledim?

 Ey kurtulunmakla and olunan Metin rabbim;

 Sen dünyayı omuzlayıp Fatımasına vurulana bile sükûnet veriyorsun
 Yoksa benim önüme sükûneti koydun da huzuru mu bulamadım?

 Ey mecbur olduğuma musallat olan diri rabbim;

 Tadacak olduğu tatmakta olduğundan daha acı olmayanı bekletiyorsun
 Yoksa ben hayatta buldurduğunu, ölmeye mi hamlettim?

 Sen hem Dârr'sın hem Kâbid, hem Sâmedsin hem Bâsit
 Herşeye de Kâdirsin, ne olursun nazar eyle ey Hamid

İnsan mısın nesin?


Ne yaparsın diye sordular. Sahada insanlık dedim. İşimi beğenmediler, sigortam yoktu; maaşımı ödemediler. Şimdi insanlığı masa başında yapıyorum.

 Ne maaş istersin diye sordular, illel meveddete fil kurba dedim; sen yakın değilsin dediler; şimdi uzaklardayım.

 Ne zaman döneceksin diye sordular. Pusulaya itibar ettiğimde dedim; sende pusula yok dediler. Şimdi yıldızımı arıyorum.

 Sen seçmedin mi diye sordular. Attığım imza ile aldığım sözleşme farklıymış dedim; epey de ahmakmışsın dediler. Şimdi seçilmeyi bekliyorum.

 Sen kimsin ki arkadaş diye sordular. Ben bir parça turabım dedim. Hiç değerin yokmuş dediler. Şimdi çamura batmış bir altın olmayı arzuluyorum.

 Sen istemekte ihtiyar sahibi misin diye sordular. La havle dedim.. illa billah dediler. Ah eyledim hah dediler, ne söyledim yok dediler. Şimdi kaybolduğum yerden bile gidiyorum.

 Karar kıldık sana dediler; gözümü çevirdim; Allah seçenlerin en hayırlısıdır dedim. Sana veyl olsun dediler, O'na hamd olsun dedim. Layık değilsin sunmaya dediler; şimdi içimdekileri, gömmeye gidiyorum.

8 Ocak 2013 Salı

Kalanlar ve bırakılanlar

Kalanlar bıraktılar, bırakılanlar kaldılar.
İşte böyleydi yalnızlık; kimini bıraktı, kimi ona bırakıldı.

Duranlar gittiler, gidemeyenler durdular.
İşte böyleydi yalnızlık; kimine git dedi, kimi ona kaldı.

Anlaşılmıyor mu?

Onda kalanlar onu bıraktılar, onda bırakılanlar onda kaldılar.
Onda duranlar ondan gittiler, ondan gidemeyenler onda durdular.
İşte böyleydi yalnızlık; kimine uğradı gitti, kimini yurt edindi.